İngilizce Dersi:

Memrise'da
Social Good Now ile İngilizce öğrenin!

Memrise'ın anadili İngilizce olan kişilerin yer aldığı '"İnanılmaz gerçekler"videosundan İngilizce kelime öğren
Memrise'ın anadili İngilizce olan kişilerin yer aldığı '"İnanılmaz gerçekler"videosundan İngilizce kelime öğren
Öğrenilecek 117 kelime/ifade
time
zaman; saat
Earth
dünya
to have
var; sahip olmak
to notice
farketmek
a human
insan
most
en
a decision
karar
instead
bunun yerine
a fact
gerçek
to guide
rehberlik etmek; yönlendirmek
to travel
seyahat etmek
a part
kısım; bölüm
a problem
sorun
brain
beyin
to help
yardım etmek
often
çoğu kez
to respond
yanıtlamak
better
daha iyi
social
sosyal
an analysis
analiz
for example
mesela; örneğin
someone
birisi; biri
to believe
inanmak
a secret
sır
born
doğmak
a person
insan; kişi
probably
büyük olasılıkla
to think
düşünmek
hard
zor
birth
doğum
a conclusion
sonuç
but
ama
to make sense
anlam ifade etmek; anlamı olmak
to agree
aynı fikirde olmak; anlaşmak
with
ile; -le; -la
to stay
kalmak
even
çift; eşit; denk
wrong
haksız; yanlış
about
hakkında
yourself
kendin
another
başka bir
to protect
korumak
when
ne zaman; -dığında; -ken
the world
dünya
a view
manzara
a challenge
zorlu görev; meydan okuma
same
aynı
a process
süreç
physical
fiziksel
dangerous
tehlikeli
to get
almak; olmak
people
insanlar
sometimes
bazen
information
bilgi
intelligent
zeki
political
siyasi
a study
çalışma; inceleme
also
de; da (hem de)
to happen
olmak; meydana gelmek
to contradict
çelişmek
currently
mevcut durumda; şu anda
actually
aslında
to become
olmak
more
biraz daha; daha
convincing
ikna edici
original
esas; özgün
to fight
dövüşmek
ignorance
cehalet
fire
ateş; atış; ateş etme
water
su
to seem
gibi görünmek
to work
işte çalışmak; işe yaramak
just
ibaret; adil; hemen; biraz önce
whole
tüm
last
son; geçen
a group
grup
less
daha az
other
diğer; diğeri
to mean
demek; anlamına gelmek
national
ulusal
a sport
spor
a team
takım
possible
mümkün
society
topluluk; toplum
to do
yapmak
to want
istemek
to consider
göz önüne almak
to prevent
önlemek
personal
kişisel
a threat
tehdit
to look for
aramak
a way
yol; yöntem
to identify
tanımlamak; tespit etmek
a family
aile
both
her ikisi de
still
hâlâ
to play
oynamak
to go
gitmek; çıkmak
whatever
her neyse
communication
iletişim
a step
adım
a second
saniye
maybe
belki
to admit
kabullenmek
a model
model
to understand
anlamak; kavramak
none
hiç
easy
kolay
to continue
devam etmek
to learn
öğrenmek
past
geçmiş; bitmiş; geçe
natural
olağan
only
sadece; tek
able
yapabilmek
towards
-e doğru
the future
gelecek
peace
barış
Öğrenilecek 117 kelime/ifade
time
zaman; saat
Earth
dünya
to have
var; sahip olmak
to notice
farketmek
a human
insan
most
en
a decision
karar
instead
bunun yerine
a fact
gerçek
to guide
rehberlik etmek; yönlendirmek
to travel
seyahat etmek
a part
kısım; bölüm
a problem
sorun
brain
beyin
to help
yardım etmek
often
çoğu kez
to respond
yanıtlamak
better
daha iyi
social
sosyal
an analysis
analiz
for example
mesela; örneğin
someone
birisi; biri
to believe
inanmak
a secret
sır
born
doğmak
a person
insan; kişi
probably
büyük olasılıkla
to think
düşünmek
hard
zor
birth
doğum
a conclusion
sonuç
but
ama
to make sense
anlam ifade etmek; anlamı olmak
to agree
aynı fikirde olmak; anlaşmak
with
ile; -le; -la
to stay
kalmak
even
çift; eşit; denk
wrong
haksız; yanlış
about
hakkında
yourself
kendin
another
başka bir
to protect
korumak
when
ne zaman; -dığında; -ken
the world
dünya
a view
manzara
a challenge
zorlu görev; meydan okuma
same
aynı
a process
süreç
physical
fiziksel
dangerous
tehlikeli
to get
almak; olmak
people
insanlar
sometimes
bazen
information
bilgi
intelligent
zeki
political
siyasi
a study
çalışma; inceleme
also
de; da (hem de)
to happen
olmak; meydana gelmek
to contradict
çelişmek
currently
mevcut durumda; şu anda
actually
aslında
to become
olmak
more
biraz daha; daha
convincing
ikna edici
original
esas; özgün
to fight
dövüşmek
ignorance
cehalet
fire
ateş; atış; ateş etme
water
su
to seem
gibi görünmek
to work
işte çalışmak; işe yaramak
just
ibaret; adil; hemen; biraz önce
whole
tüm
last
son; geçen
a group
grup
less
daha az
other
diğer; diğeri
to mean
demek; anlamına gelmek
national
ulusal
a sport
spor
a team
takım
possible
mümkün
society
topluluk; toplum
to do
yapmak
to want
istemek
to consider
göz önüne almak
to prevent
önlemek
personal
kişisel
a threat
tehdit
to look for
aramak
a way
yol; yöntem
to identify
tanımlamak; tespit etmek
a family
aile
both
her ikisi de
still
hâlâ
to play
oynamak
to go
gitmek; çıkmak
whatever
her neyse
communication
iletişim
a step
adım
a second
saniye
maybe
belki
to admit
kabullenmek
a model
model
to understand
anlamak; kavramak
none
hiç
easy
kolay
to continue
devam etmek
to learn
öğrenmek
past
geçmiş; bitmiş; geçe
natural
olağan
only
sadece; tek
able
yapabilmek
towards
-e doğru
the future
gelecek
peace
barış
Beğendiğin YouTube içeriğinden ilham alan derslerle İngilizce öğren
İlgilendiğin konuların İngilizce videoları
İlgilendiğin konuların İngilizce videoları
İngilizceni daha hızlı geliştir
Memrise derslerine dönüştürüldü
Memrise derslerine dönüştürüldü
Beğendiğin YouTube içeriğinden ilham alan derslerle İngilizce öğren
İlgilendiğin konuların İngilizce videoları
İlgilendiğin konuların İngilizce videoları
İngilizceni daha hızlı geliştir
Memrise derslerine dönüştürüldü
Memrise derslerine dönüştürüldü
Memrise, YouTube, TikTok ve diğer kaynaklardan binlerce yerli konuşmacı videosunu temel alan yoğunlaştırıcı dil dersleri oluşturur! İlgi alanların ve tutkuların ne olursa olsun, senin için bir dersimiz var. Teknolojimiz, bu videolardan temel kelimeleri çıkarır ve İngilizce becerilerini geliştirmene yardımcı olmak için benzersiz dil dersleri halinde paketler.