İngilizce Dersi:Memrise'da
Memrise'da
BBC ile İngilizce öğrenin!
Memrise'ın anadili İngilizce olan kişilerin yer aldığı '"Pandemi sırasında üniversiteler"videosundan İngilizce kelime öğren
Memrise'ın anadili İngilizce olan kişilerin yer aldığı '"Pandemi sırasında üniversiteler"videosundan İngilizce kelime öğren
Öğrenilecek 125 kelime/ifade
over
üzerinden
one hundred
yüz; 100
fifty
elli; 50
high
yüksek
educational
eğitsel
the UK
Birleşik Krallık
at least
en az
a campus
kampüs
a university
üniversite
thirty
otuz; 30
practically
pratik olarak; neredeyse
empty
boş
everyone
herkes
to say
söylemek; demek
important
önemli
a thing
şey
a meeting
toplantı
new
yeni
people
insanlar
a friend
arkadaş
depressed
morâli bozuk; canı sıkkın
across
karşısında; karşıda
the country
ülke
to test
test etmek; denemek
positive
olumlu; pozitif
Tuesday
Salı
last week
geçen hafta
a week
hafta
on Mondays
Pazartesileri
to get
almak; olmak; anlamak
food
yiyecek
an end
son
to end
sonlandırmak
a corridor
koridor
a boundary
bir sınır
to learn
öğrenmek
a struggle
bir mücadele
a person
insan; kişi
to contact
iletişime geçmek
a half
yarı; yarım
a flat
daire
a year
yıl
quite
oldukça
to think
düşünmek
to spend
harcamak
normal
normal
unique
benzersiz
to experience
tecrübe etmek
such
öyle; böyle; bu kadar; o kadar
time
zaman; saat
active
aktif
a sport
spor
other
diğer; diğeri
to meet
buluşmak; tanışmak; görüşmek
hope
umut
first
birinci; 1.
a heart
kalp
a condition
şart; durum; hastalık
a month
ay
to know
bilmek; tanımak
stuff
şeyler
just
ibaret; adil; sadece
afraid
korkmuş
to happen
olmak; meydana gelmek
again
tekrar
because
çünkü
to feel like
gibi hissetmek
a fan
vantilatör; hayran
a process
süreç
a handle
bir tutamak
to handle
ele almak; tutmak
especially
özellikle
a transition
bir geçiş
to transition
geçiş yapmak
life
hayat; yaşam
difficult
zor
mental
zihinsel
everything
her şey
an infection
enfeksiyon
bad
kötü
to come
gelmek
immediately
hemen
local
yerel
an area
alan; bölge
neighbour
komşu
although
rağmen; her ne kadar
a flag
bayrak
free
özgür; bedava; müsait
a virus
bir virüs
when
ne zaman; -dığında; -ken
by myself
kendi başıma
a room
oda
a bird
kuş
soon
birazdan; yakında
to shut
kapatmak
a door
kapı
kind
nazik; tür
a little bit
birazcık
a day
gün
to cry
ağlamak
a leader
lider
to lead
-e çıkmak; ulaşmak; önderlik etmek
leading
öncü; lider
dark
koyu; karanlık
to mean
demek istemek; bir şey anlamına gelmek
to support
takım tutmak; desteklemek
to call
yardım istemek; çağırmak
to read
okumak
a deal
anlaşma
to deal
(kartları) dağıtmak; iş yapmak
yourself
kendin
next
gelecek; sonraki; ileri
to reach
ulaşmak
I don't think so
öyle düşünmüyorum
a feeling
duygu; his
nice
hoş; güzel
to want
istemek
Christmas
Noel
a threat
tehdit
to go home
eve gitmek
a mechanism
bir mekanizma
even
hatta; eşit
more
biraz daha; daha
same
aynı
to worry
endişelenmek
Öğrenilecek 125 kelime/ifade
over
üzerinden
one hundred
yüz; 100
fifty
elli; 50
high
yüksek
educational
eğitsel
the UK
Birleşik Krallık
at least
en az
a campus
kampüs
a university
üniversite
thirty
otuz; 30
practically
pratik olarak; neredeyse
empty
boş
everyone
herkes
to say
söylemek; demek
important
önemli
a thing
şey
a meeting
toplantı
new
yeni
people
insanlar
a friend
arkadaş
depressed
morâli bozuk; canı sıkkın
across
karşısında; karşıda
the country
ülke
to test
test etmek; denemek
positive
olumlu; pozitif
Tuesday
Salı
last week
geçen hafta
a week
hafta
on Mondays
Pazartesileri
to get
almak; olmak; anlamak
food
yiyecek
an end
son
to end
sonlandırmak
a corridor
koridor
a boundary
bir sınır
to learn
öğrenmek
a struggle
bir mücadele
a person
insan; kişi
to contact
iletişime geçmek
a half
yarı; yarım
a flat
daire
a year
yıl
quite
oldukça
to think
düşünmek
to spend
harcamak
normal
normal
unique
benzersiz
to experience
tecrübe etmek
such
öyle; böyle; bu kadar; o kadar
time
zaman; saat
active
aktif
a sport
spor
other
diğer; diğeri
to meet
buluşmak; tanışmak; görüşmek
hope
umut
first
birinci; 1.
a heart
kalp
a condition
şart; durum; hastalık
a month
ay
to know
bilmek; tanımak
stuff
şeyler
just
ibaret; adil; sadece
afraid
korkmuş
to happen
olmak; meydana gelmek
again
tekrar
because
çünkü
to feel like
gibi hissetmek
a fan
vantilatör; hayran
a process
süreç
a handle
bir tutamak
to handle
ele almak; tutmak
especially
özellikle
a transition
bir geçiş
to transition
geçiş yapmak
life
hayat; yaşam
difficult
zor
mental
zihinsel
everything
her şey
an infection
enfeksiyon
bad
kötü
to come
gelmek
immediately
hemen
local
yerel
an area
alan; bölge
neighbour
komşu
although
rağmen; her ne kadar
a flag
bayrak
free
özgür; bedava; müsait
a virus
bir virüs
when
ne zaman; -dığında; -ken
by myself
kendi başıma
a room
oda
a bird
kuş
soon
birazdan; yakında
to shut
kapatmak
a door
kapı
kind
nazik; tür
a little bit
birazcık
a day
gün
to cry
ağlamak
a leader
lider
to lead
-e çıkmak; ulaşmak; önderlik etmek
leading
öncü; lider
dark
koyu; karanlık
to mean
demek istemek; bir şey anlamına gelmek
to support
takım tutmak; desteklemek
to call
yardım istemek; çağırmak
to read
okumak
a deal
anlaşma
to deal
(kartları) dağıtmak; iş yapmak
yourself
kendin
next
gelecek; sonraki; ileri
to reach
ulaşmak
I don't think so
öyle düşünmüyorum
a feeling
duygu; his
nice
hoş; güzel
to want
istemek
Christmas
Noel
a threat
tehdit
to go home
eve gitmek
a mechanism
bir mekanizma
even
hatta; eşit
more
biraz daha; daha
same
aynı
to worry
endişelenmek
Beğendiğin YouTube içeriğinden ilham alan derslerle İngilizce öğren
İlgilendiğin konuların İngilizce videoları
İngilizceni daha hızlı geliştir
Memrise derslerine dönüştürüldü
Beğendiğin YouTube içeriğinden ilham alan derslerle İngilizce öğren
İlgilendiğin konuların İngilizce videoları
İngilizceni daha hızlı geliştir
Memrise derslerine dönüştürüldü
Memrise, YouTube, TikTok ve diğer kaynaklardan binlerce yerli konuşmacı videosunu temel alan yoğunlaştırıcı dil dersleri oluşturur! İlgi alanların ve tutkuların ne olursa olsun, senin için bir dersimiz var. Teknolojimiz, bu videolardan temel kelimeleri çıkarır ve İngilizce becerilerini geliştirmene yardımcı olmak için benzersiz dil dersleri halinde paketler.
Senin için önerilenler
